Dededen toruna geçen Türk Kahvesi kültürünün ve yeniliklerinin öyküsü İlyas Gönen İEF Kemeraltı Sokağı’nda yerini aldı.
İzmir’de Kemeraltı denilince dibek kahvesi, dibek kahvesi denilince akla İlyas Gönen gelir. Türk Kahvesi kültürünü dededen ve babadan kalan değerli bir miras olarak günümüze taşıyarak Kemeraltı sokaklarında gezenlerin en güzel hediyesini sunar.
Bu yıl ilk kez İzmir Enternasyonal Fuarı’nda Kemeraltı’nın küçük bir örneğini yansıtacak olan Kemeraltı Sokağı’nda İlyas Gönen’in nefis kahveleri de yer alacak. İlyas Gönen markası tescil ettirdiği Damla Sakızlı kahvesinin yanı sıra mango, böğürtlen, kayısı aromalı, sütlü, salepli ve narlı Türk Kahveleri eşliğinde, İEF kalabalığında bir dinlenme noktası olacak.
Dededen Toruna Meşhur Dibek Kuru Kahvecisinin Hikayesi
O günün şartlarında dibek taşından insan gücüyle dövülüp hazırlanan kahve, Cumhuriyet Dönemi ile beraber makinalarda çekilmeye başlamıştır.
Dede Hüseyin Gönen ile başlayan bu hikaye, Gönen Ailesi’nin kahveyle olan serüvenini anlatır. Dede Hüseyin Gönen “Eski Tahmis” adı verilen dibek taşında bileğinin gücüyle kahve dövüp kahveyi tiryakilerin içimine sunmuştur. Yıllar sonra yerini oğlu Yusuf Gönen’e bırakmıştır. Yusuf Gönen ise yıllar önce Merhum Marmarisli Yaşar Usta’ya özel olarak ilk dibek kahve makinasını yaptırmıştır. Bu makinayı ilk olarak İzmir Hisarönü’ndeki kahve dükkanında faaliyete geçirmiştir. Böylelikle dibek taşında dövülmüş olan kahveyi, bu yeni makinada inceltmiş ve tiryakilerinin içimine sunmuştur.
Babasının yerini alan İlyas Gönen, Türk Kahvesi kültürünü dededen ve babadan kalan değerli bir miras olarak görmüştür. Dededen toruna sloganıyla kendini Türk Kahvesi kültürünü geliştirmeye ve sevdirmeye adamıştır. Bu nedenle çeşitli aromalı Türk Kahvesi denemelerinde bulunmuştur ve aynı zamanda geniş vizyonu ile İlyas Gönen ismini markalaştırmıştır.